HAC KİTABI
Ebu Muaz Seyfullah el-Çubukâbâdî "BİZDEN OLMAYANLAR" Şerhi'nin - Ses Kayıtları 01 - 67
İmkânı Olduğu Halde Hac Yapmayan
Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur:
“Oraya bir yol bulabilenlerin o Ev/Kâbe’yi haccetmesi Allah’ın insanlar üzerindeki bir hakkıdır. Artık kim inkâr ederse şüphesiz ki Allah âlemlere muhtaç değildir.” (Âl-i ‘İmrân, 97)
Ömer b. el-Hattâb radıyallahu anh’den: “Şu ülkelere birtakım kimseler göndermeyi kararlaştırmak istedim. Onlar imkânı olup da haccetmeyen kimseleri tesbit etsinler ve bu gibi kimseleri cizyeye bağlasınlar. Böyleleri Müslüman değildir, böyleleri Müslüman değildir.’969
Bir diğer rivayette de şöyle dediği nakledilmektedir: “Genişlik ve imkân bulduğu halde yolu da açık ve serbest olmakla birlikte haccetmeyen bir adam -üç defa tekrar ederek- ister yahudi, ister hristiyan ölsün.’970
969 Sahih mevkuf. Sa‘îd b. Mansûr, Sunen’ İbn Hacer, et-Telhîsu’l-Habir (2/223)
970 Sahih mevkuf. Beyhakî, (4/334); İbn Hacer, et-Telhîsu’l-Habir, (2/223)
Hacca Azıksız Gelmek
İbn Abbas radıyallahu anhuma şöyle demiştir: “Yemen’liler yanlarına azık almadan hacca geliyor ve:
“Biz tevekkül ediyoruz” diyorlardı. Mekke’ye geldiklerinde ise insanlardan dileniyorlardı. Bunun üzerine Allah Teâlâ:
“Azık edinin, en hayırlı azık takvadır” (Bakara 197) ayetini indirdi.”971
971 Sahih. Buhari (1523)
Hacca Yaya Gitmeyi Adayan
Enes b. Malik radıyallahu anh’den: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem iki oğlunun arasında onlara dayanarak yürüyen bir ihtiyar gördü ve bunun sebebini sordu. Adamın oğulları, babalarının yürümeyi adadığını söylediler. Bunun üzerine Nebî sallallahu aleyhi ve sellem
“Allah Teâlâ bunun kendisine eziyet etmesine muhtaç değildir” buyurdu ve bineğe binmesini emretti.972
Ukbe b. Âmir Radıyallahu anh’den: “Kız kardeşi (Umm Hibbân Kâ'be'yi ziyaret etmek üzere) yalın ayak yürüyerek gitmeyi adadı. Ukbe radıyallahu anh bu durumu Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'e anlattı ve kız kardeşinin yürüyerek gitmeye güçsüzlüğünü arz etti. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Ukbe'ye buyurdu ki:
“Kız kardeşine emret de bineğe binsin”973
972 Sahih. Buhari (1865) Muslim (1642) Ebu Davud (3301)
973 Sahih. Buhari (1866) Ebu Davud (3297) Ahmed (4/143)
Müzdelife’den Ayrılırken Müşriklere Muhalefet
Ömer b. El-Hattab radıyallahu anh’den: “Müşrikler gün doğuncaya kadar Müzdelife’den ayrılmazdı. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem onlara muhalefet olsun diye gün doğmadan önce ayrılmayı emretti.”974
Misver b. Mahrame radıyallahu anh’den: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem hutbe vererek şöyle buyurdu:
“Muhakkak ki cahiliyye halkı, güneş kişilerin yüzlerinde sarıklar gibi olduğunda, batmadan önce Arafat’tan ayrılır, güneş kişilerin yüzlerinde sarıklar gibi olduğunda, doğmadan önce Müzdelife’den ayrılırlardı. Bizler güneş batmadıkça Arafat’tan ayrılmayız ve güneş doğmadan önce Müzdelife’den ayrılırız. Bizim yolumuz elbette putperest müşriklerin yoluna aykırıdır.”975
974 Sahih. Buhari (3838) İbn Huzeyme (2859) İbn Hibban (9/173) Ebu Davud (1938) Ahmed (1/29, 39)
975 Sahih. Şafii, Sunen (10120) Hakim (2/304, 3/602) Taberani (20/24) İbn Ebi Şeybe (15416) Beyhaki (5/125) Zubeyr b. Bekkar’dan naklen: İbnu’l -Cevzi, Mesiru’l-Garam (s.337)
Haram Ayları Erteleyenler ve Hac Aylarında Umreyi Çirkin Görenler
İbn Abbas radıyallahu anhuma şöyle demiştir: “Hac aylarında umre yapmak yeryüzündeki en büyük çirkinliklerden biri olarak görülürdü. Muharrem ayı yerine Safer ayını haram aylardan sayarlar ve
“Devenin arkasındaki yara iyileşir, izi de kaybolduktan sonra Safer ayı da çıkarsa işte o zaman umre yapmak isteyen için ancak bu durumda helal olur” derlerdi. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ve ashabı, Zilhicce’nin dördüncü gecesinin sabahı hac için telbiye ederek geldiler. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ashabına umre yapmalarını emretti. Hac aylarında umre yapmak kötü karşılandığı için zorlarına gitti. Daha sonra:
“Ey Allah’ın rasulü! (Umre yaptıktan sonra ihramdan çıkınca) neler helal olur?” diye sordular. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:
“Her şey” buyurdu.976
Nevevî rahimehullah şöyle der: “Burada Cahiliyye dönemindeki nesî uygulaması hakkında bilgi verilmektedir. Onlar Muharrem ayını Safer olarak isimlendiriyor, Muharrem ayındaki haram ay olma özelliğini Safer ayına ertelemiş oluyorlardı. Böylece üç haram ay ardarda gelmemiş olduğu için birbirleri ile savaşamama sıkıntısından kurtulmuş oluyorlardı. Allah onların bu yaptığının sapıklık olduğunu şöyle açıklamıştır:
“Haram ayları ertelemek, sadece küfürde ileri gitmektir. Çünkü onunla kâfir olanlar saptırılır.” (Tevbe 37)
976 Sahih. Buhari (1564) Muslim (1240)
Harem Bölgesinde Cinayet İşleyen
Abdullah b. Amr b. el-Âs radıyallahu anhuma’dan: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah katında en azgın olan kişi Harem bölgesinde birini öldüren veya kendi katilinden başkasını öldüren veya cahiliyye’den kalma davalardan dolayı birini öldüren kişidir.”977
977 Sahih. Ahmed (2/179) İbn Ebi Şeybe (7/403)