top of page

DÂVÂLAR KİTABI

 Ebu Muaz Seyfullah el-Çubukâbâdî  "BİZDEN OLMAYANLAR" Şerhi'nin - Ses Kayıtları 01 -  67 

41 DÂVÂLARCahiliye Davasında Bulunan Bizden Değildir
00:00 / 01:04

Cahiliye Davasında Bulunan Bizden Değildir

Abdullah b. Mesud radıyallahu anh’den: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“(Musibet sebebiyle) Yanaklarına vuranlar, yakalarını yırtanlar ve cahiliye davasında bulunanlar bizden değildir.”1502

Ebu Hureyre radıyallahu anh’den: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İtaatten çıkıp cemaatten ayrılan öldüğünde cahiliyye ölümüyle ölür. Kim kör bir bayrağın altında savaşır, asabiyeti (taassupta bulunduğu grup) için öfkelenir, asabiyeti desteklemek için savaşır veya asabiyete çağırırken öldürülürse cahiliye üzere öldürülmüş olur. Kim de iyisini kötüsünü ayırmadan ümmetime karşı ayaklanıp vurursa, mümininden sakınmaz ve ahit sahibinin ahdini gözetmezse o benden değildir, ben de ondan değilim.”1503

Müslim’in diğer bir lafzı şu şekildedir:

“Kim itaatten çıkar, cemaatten ayrılır ve sonra ölürse cahiliye ölümüyle ölür. Kim kör bir bayrak altında asabiyet için öfkelenirse ve asabiyet için savaşırsa ümmetimden değildir. Ümmetimden her kim ümmetime karşı ayaklanır, iyisini kötüsünü ayırmadan vurur, mümin olanından sakınmaz ve anlaşmalı olanın ahdini gözetmezse benden değildir.”1504

Mut’im b. Cubeyr radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

“Asabiyete (taassub ve kör taraftarlığa) davet eden, asabiyet için savaşan ve asabiyet üzere ölen bizden değildir.”1505

Cabir radıyallahu anh’den: “Bizler Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber bir gazvede idik. Muhacirlerden biri, Ensar’dan birinin sırtına vurdu. Ensar’lı:

“Ey Ensar! Yetişin!” diye seslenip onları yardıma çağırdı. Muhacir de:

“Ey Muhacirler! Yetişin” diye seslenip onları yardıma çağırdı. Bunu duyan Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Cahiliyye dönemindeki gibi bu seslenmeler de nedir?” diye çıkıştı. Oradakiler:

“Ey Allah’ın rasulü! Muhacirlerden bir adam, Ensar’dan bir adamın sırtına vurdu” dediklerinde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Böyle kokuşmuş geleneklerden uzak durun” buyurdu. Abdullah b. Ubeyy b. Selul:

“Bize karşı mı toplanıyorsunuz? Medine’ye dönersek elbette aziz olan zelil olanı oradan çıkaracaktır” dedi. Bunun üzerine Ömer radiyallahu anh Abdullah b. Ubey hakkında:

“Ey Allah’ın rasulü! Şu habisi öldürmeyelim mi?” dedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Hayır, insanlar: “O arkadaşlarını öldürüyor demesinler” buyurdu.”1506

Haris el-Eşari radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İnsanlara cahiliye adetlerinde olduğu gibi seslenen kişiler cehennemodunu olacaktır.” Bir adam:

“Ey Allah’ın rasulü! Oruç tutsa, namaz kılsa da mı?” dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

“Oruç tutsa da, namaz kılsa da öyledir. Allah Teâlâ nasıl size “Müslümanlar, müminler ve Allah’ın kulları” demişse, siz de birbirinizi buna uygun şekilde çağırın.”1507


Ubey b. Ka’b radıyallahu anh bir adamın


“Ey falancı, ey filan oğullarının mensubu” dediğini işitti. Ona dedi ki:

 

“Babanın aletini ısır.” Bunu söylerken kinaye yapmadı. Ona:

“Ey Ebu’l-Munzir! Sen müstehcen konuşan biri değildin” dediler. Dedi ki: “Ben Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim:

“Kim cahiliyye nispeti ile gurur duyarsa ona babasının şeyini ısırtın ve bunu üstü kapalı söylemeyin.”1508

Begavi dedi ki: “Kim cahiliyye ile övünürse” sözünde kastedilen; “Ey Falana ait olan, ey filan oğullarının mensubu” demelerinde olduğu gibi kendisini nispet ederse demektir... Diğer hadiste:

“Kim Allah’a nispet edilmekle izzet duymazsa bizden değildir” buyrulmuştur. Bunun iki açısı vardır: Birincisi, kabilecilik davasıyla cahiliye nispetinden dolayı gurur duymayın. Lakin:

“Ey Müslümanlardan olan” deyin. Bu İslam nispetidir. İkincisi: Bu hadiste kastedilen musibet anında teselli ve sabır ile taziyede bulunarak Allah Azze ve Celle’nin emrettiği gibi:

“Biz Allah’a aidiz, O’na dönücüleriz” (Bakara 156) demektir.

“Allah’a nispet edilmek” ile kastedilen, O’na aidiyetle taziyede bulunmaktır. “Ona babasının şeyini” sözünde kastedilen zekeri/cinsel organıdır. Derim ki: “Atalarıyla övünenlere: “babanın aletini ısır” sözünü açıkça söylemek kastedilmiştir. Bu çirkin söz, övündüğü kabilesine (mezhebine, tarikatına) mensubiyeti reddetmek için açıkça söylenir.”1509

Abdullah b. Amr b. el-Âs radıyallahu anhuma’dan: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah katında en azgın olan kişi Harem bölgesinde birini öldüren veya kendi katilinden başkasını öldüren veya cahiliyye’den kalma davalardan dolayı birini öldüren kişidir.”1510

1502 Sahih. Buhari (1297, 3519) Muslim (103) Ahmed (1/386, 442, 456, 465) Trmizi (999) İbn Mace (1584) Nesai (1860) İbn Hibban (7/419) Beyhaki (4/63) Bezzar (5/362) Begavi Şerhu’s-Sunne (5/436)

- Ebu Hureyre radıyallahu anh’den: Taberani Evsat (4/199) İsnadında Abdullah b. Abdulkuddus vardır. Bkz.: Heysemi Mecma (3/15)

- Ebu Musa radıyallahu anh’den benzeri: Muslim (104) İbn Hibban (7/422) 

- Aişe radıyallahu anha’dan: Abdurrazzak (3/558)

1503 Sahih. Ahmed (2/296) Muslim (1848) İshak b. Rahuye (145) Ebu Avane (4/421) Beyhaki (8/156) İbn Hibban (10/442) İbn Mace (3948) Nesâî Sunenu'l- Kubrâ (3579)

1504 Sahih. Muslim (1848)

1505 Hasen ligayrihi. Ebu Davud (5121) İbn Adiy el-Kamil (3/146) Beyhaki el- Adab (170) Deylemi (5274) Elbani Daifu’l-Cami (4935) Abdullah b. Suleyman, Cubeyr b. Mut’imden işitmemiştir.

1506 Sahih. Buhari (4905, 4907, 3518) Muslim (2584) Tirmizi (3315) Ahmed (14632) İbn Hibban (5990, 6582) Nesai Sunenu’l-Kubra (8812)

1507 Sahih. Nesai Sunenu’l-Kubra (8815) Tirmizi (2863-64) Tayalisi (1161) İbn Huzeyme (1895) Hâkim (1/421) Ahmed (4/130) İbn Hibban (8/43) Ebû Ya'lâ (3/140) Taberânî (3/327)

1508 Sahih. Buhari Edebu’l-Mufred (962) İbn Hibban (7/424) Ziyau’l-Makdisi el- Muhtare (4/11, 12) Nesai Sunenu’l-Kubra (8813-14) Ahmed (5/136) Tahavi Şerhu Muşkili’l-Asar (3204) Taberani (1/199) el-Elbani es-Sahiha (269)

1509 Begavi Şerhu’s-Sunne (13/121)
1510 Sahih. Ahmed (2/179) İbn Ebi Şeybe (7/403)

Kendisini Babasından Başkasına Nispet Eden Bizden Değildir

Ebu Zerr radıyallahu anh’den: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Babasından başkasına nispet iddia eden bizden değildir. Bunu bile bile yapan küfretmiş olur. Kendisine ait olmayan bir şeyi iddia eden bizden değildir ve cehennemde oturacağı yeri hazırlasın. Kim bir kimseye “kâfir” veya “Ey Allah’ın düşmanı” der de, o kimse öyle değilse, bu söz kendisine döner.”1511

Diğer lafzı şu şekildedir:

“Kim kendisini babasından başkasına nispet ederse bizden değildir. Kendisine ait olmayanı iddia eden bizden değildir. Kim bir kimseyi küfürle veya fıskla suçlar da, o öyle değilse, bu suçlama kendisine döner.”1512

1511 Sahih. Buhari (3508) Muslim (61) – lafız Müslim’e ait - Ahmed (5/166) İbn Batta el-İbane (1036) Hallal es-Sunne (1505) Beyhaki (7/403)

1512 Sahih. Ebu Avâne (57) el-Lâlekâi İtikad (1897)

Başkasının Çocuğu Üzerinde Hak İddia Eden Cahiliyye Ehline Benzer

Abdullah b. Amr b. el-As radıyallahu anhuma’dan: “Adamın birisi kalkıp: “Filan kişi benim oğlumdur” deyince Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İslam’da bu şekilde çocuk üzerinde hak iddia etme yoktur. Cahiliyye’de olan bu tür şeylerin hükmü kalkmıştır. Çocuk kimin yatağında doğmuşsa onundur. Zina edene ise esleb vardır.” Ona:

“Esleb nedir?” diye sorulunca:

“Taştır (recimdir)” buyurdu.”1513

1513 Sahih. Ahmed (2/179, 207) Ebu Davud (2274)

Kendisine Ait Olmayan Bir Şeyi Sahiplenen Bizden Değildir:

Ebu Zerr radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kim kendisine ait olmayan bir şeyi iddia ederse bizden değildir, cehennemde oturacağı yeri hazırlasın.”1514

Allah Azze ve Celle şöyle buyurur;

“Sanma ki ettiklerine sevinen, yapmadıkları ile övülmek isteyenler, evet, sanma ki onlar azaptan kurtulacaklardır. Onlar için elem verici bir azap vardır.” (Al-i İmran 188)

Ebu Said radıyallahu anh rivayet ediyor: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem harbe çıktığında münafıklardan bir kısmı geride kalır ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e muhalefet ederek oturup kalmalarıyla sevinirlerdi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem harpten döndüğünde, o'na özür beyan ederek yemin ederler ve yapmadıkları şeylerle övülmek isterlerdi. Bunun üzerine Al-i İmran 188. Ayeti nazil oldu.”1515

Aişe radıyallahu anha’dan: “Bir kadın şöyle dedi: “Ey Allah’ın rasulü! Kocamın aslında bana vermediği şeyi verdiğini söylüyorum.” Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kendisine verilmeyen şeyle doymuş görünen tıpkı yalandan iki elbise giymiş gibidir.” Muslim rivayet etmiştir.1516 Buhârî ise Esmâ radıyallahu anha’dan rivayet etmiştir.1517

1514 Sahih. Muslim (61) İbn Mace (2319)

1515 Sahih. Buhari (4567) Muslim (2777)

1516 Sahih. Muslim (2130)

1517 Sahih. Buhârî (5219)

Düşmanlıkta Ahlâksızlık Yapanlar Münafıklara Benzer

Abdullah b. Amr radıyallahu anhuma’nın rivayet ettiği hadiste Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem münafıkların özellikleri arasında:

“...ve hasımlaştığı zaman da ahlaksızlık yapar”1518 buyurmuştur.

İbn Receb, Camiu’l-Ulum ve’l-Hikem’de der ki; “Burada fücur (ahlaksızlık) kelimesinin anlamı; hakkı batıla, batılı hakka çevirinceye kadar kasten haktan ayrılmaktır. Bu, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in de buyurduğu gibi yalanın getirdiği bir durumdur;

“Sizi yalandan sakındırırım! Zira yalan fücura götürür. Fücur ise cehenneme iletir.” Sahihayn’de Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğu da rivayet edilmiştir;

“Şüphesiz Allah’ın en çok buğz ettiği kişi hasımlıkta aşırılık edendir.”1519 Yine şöyle buyurmuştur;

“Bana davalılar gelir. Bunlardan birinin delili, diğerine nazaran daha ikna edici olur. Ben de ancak işittiğime göre hükmederim. Ancak kime bir müslüman kardeşinin hakkını vermişsem, onu almasın. Zira ona ancak ateşten bir parça vermişimdir."1520

İbn Ömer radıyallahu anhuma’nın rivayet ettiği bir hadisi şerifte de;

“Şüphesiz beyanın bazısı sihirdir” buyrulmuştur.1521

Eğer kişi husumet anında kudret sahibi ise, bu husumetin din veya dünya hakkında olması fark etmez, batıla yardım eder, dinleyenlere haklı olduğunu düşündürür ve hakkı hafife alarak onu batıl suretinde gösterir. İşte bu haramların en çirkinlerinden ve nifak hasletlerinin en kötülerindendir.

İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

“Kim batıl olduğunu bildiği bir davada husumet yaparsa onu bırakıncaya kadar Allah’ın gazabında olmaya devameder.”1522

Allah Teâla şöyle buyurmuştur:

“İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri senin hoşuna gider. Hatta böylesi kalbinde olana (samimi olduğuna) Allah'ı şahit tutar. Hâlbuki o, hasımların en yamanıdır.” (Bakara 204)

Düşmanlıkta aşırı giden: Düşmanlıkta haddi aşan ve şiddet gösteren kimsedir. Düşmanlık yapan düşmanların en yaman olanıdır. O, tartışma kabiliyetine sahiptir. Batıl düşmanlığında galip gelmek için hırslıdır. Batıl iddiada bulunur ve hakkı kabul etmez. Kendisine her delil getirilişinde başka tarafa çeker. Cedeli bırakmaz ve güzel olana galip gelmeye çalışır. Her hususta hasımlaşmaya bir yön bulur. İyi olandan çirkin olana yönlendirmeye çalışır. Batılı laf kalabalığı ile süsleyerek hak suretinde göstermek ister.

Seninle konuşup sana cevap verdiği vakit onun sözünün tatlı ve güzel olduğunu görürsün; hâlbuki içten içe ise batıldır. Dili baldan tatlı, kalbi ise sabır otundan daha acıdır. İnsanlara yumuşaklıkla koyun postu giydirerek meseleleri karıştırır, dini dünya karşılığında satar. Sözleri eğri, fiilleri çirkin, konuşmaları yalan, itikadı bozuk, yaptıkları kötüdür.

Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur:

“Böylesine "Allah'tan kork!" denilince benlik ve gurur kendisini günaha sevkeder.” (Bakara 206)

Bu fâsık kimseye fiillerinden ve sözlerinden dolayı öğüt verilip,

“Allah' tan kork, söz ve fiillerinden vazgeç ve hakka koş” dendiği zaman o bundan rahatsız olur. Bir nevi hamiyete kapılır. Günahla gazaplanır. Öyle ki günah onu çepeçevre kuşatmıştır.

1518 Sahih. Buhari (34) Muslim (58)

1519 Sahih. Buhari (2457) Muslim (2668)

1520 Sahih. Buhari (2680) Muslim (1713)

1521 Sahih. Buhari (5146)

1522 Sahih. Ebu Davud (3597) Hakim (2/32) Ahmed (2/70)

Soylarla Övünenler Cahiliyye Ehline Benzer

Ebu Malik el-Eşari radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

“Ümmetimde dört şey, terk edemedikleri cahiliye işlerindendir: Soyla övünmek, nesebe sövmek, yıldızlarla yağmur istemek ve niyaha (ağıt)” Dedi ki:

“Ağıtçı kadın şayet ölümünden önce tevbe etmezse, kıyamet gününde ona katrandan bir gömlek ve uyuzlu elbise giydirilir.”1523

1523 Sahih. Muslim (934) Hakim (1/539)

Acemleri Araplardan Üstün Gören Kafirlere Benzer

Komunistler, Arap olmayanları, Araplardan üstün görmekte ve Arapların faziletini itiraf etmemektedirler. Arap ırkının, sonra Kureyş’in, sonra Haşim oğullarının faziletinin delili, Vâsile b. Eska radıyallahu anh’ın şu rivayetidir: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

“Şüphesiz Allah İbrahim (aleyhi's-selâm) oğullarından İsmail (aleyhi's-selâm)’ı seçti. İsmail oğullarından Kinane oğullarını seçti. Kinane oğullarından Kureyş’i seçti. Kureyş’ten Haşim oğullarını seçti. Haşim oğullarından da beni seçti.”1524

Komunistler, Arapları hakir görür ve faziletlerini inkâr ederler. Onlar Araplar dışındaki halkları destekledikleri için onlara “Şuubiyye” denilmiştir.

Kureyş’in üstünlüğüne ve insanların idareciliğinde onların hak sahibi oluşlarına dair mütevatir naslar vardır. Kastedilen üstünlük, insanlar katındaki üstünlüktür. Allah katında en üstün olan ise, takvada en üstün olanlardır.

1524 Sahih. Muslim (2276) Tirmizi (3605-3606)

Neseplere Hakaret Edenler

Ebu Hureyre radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

 

“Üç şey cahiliye halkının ameli olup, İslam ehli olanlar bunları bırakamamışlardır: Ağıt yakmak, yıldızlardan yağmur istemek...” Ravi diyor ki: “Said’e üçüncüsü nedir?” dedim. Dedi ki:

“Ey falan oğulları, ey filan oğulları diyerek Cahiliye davasında bulunmaktır.” İbn Hibban’ın rivayetinde üçüncü şey: ta’yir olarak geçer ki, bu nesepten dolayı kınamak demektir.1525

İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan

“Şu hasletler Cahiliyye hasletleridir: Neseplere hakaret etmek, ağıt yakmak ve...” Ravi üçüncüsünü unuttu. Sufyan dedi ki:

“O üçüncüsünün yıldızlardan yağmur istemek olduğunu söylediler.”1526

1525 Sahih. Ahmed (2/262) İbn Hibban (7/411) el-Elbani es-Sahiha (1801)

1526 Sahih mevkuf. Buhari (3850) Beyhaki (4/63, 10/234)

bottom of page